Ünlü Alman aktirist, Leni Riefenstahl tarafından Hitler'in siparişi ile çekilen, çağın belki de en iddialı propaganda denemesi.NSDAP'ın 6.kuruluş yıldönümünde gerçekleştirilen kutlamaları belgelemek amacıyla kaydedilen 65 saatlik görsel materyal eserin temelidir. Daha sonra bu görüntüler, faşizan estetik kaygılarla derlenerek, dönemin festivallerinde; Almanya İmparatorluğu'nu temsil edecek olan "İradenin Zaferi" isimli belgesel oluşturulur.Temelde mantıklı bir senaryodan yoksun olan yapım, bugün dahi birçok eleştirmene göre,görsel bakımdansa bir devrim niteliğinde. Altyazısız kopyaları daha sonra, DVD olarak satışa sunulmuş.Nazi partisi,filme o dönem için muazzam kaynaklar ayırdığından olacak, sinematografik açıdan da döneminin oldukça ötesindedir. Havadan çekimler,raylı kamera yolları, otuzdan fazla aktif kamera, yüzlerce teknisyen ve epik kareografilere imkan verecek müzikal bir altyapı filmin teknik boyutunu daha da güçlendirmiş.Eser; Fransa,Amerika,İsveç vb.. ülkelerde katıldığı festivallerden hep ödülle dönmüş. Bu da yarattığı etkinin bir göstergesi. Ancak sinema tarihi için bir propaganda girişiminden ibaret. Bugün bazı ülkelerde hala yasaklı bir film. Leni Riefenstahl, bu filmi çektiği için daha sonra yargılanır ve dört yıl hapse mahkûm edilir. Bugün, Leni Riefenstahl'ın çarptırıldığı cezanın ahlakî bakımdan ne kadar makul olduğu hala tartışmalı.

Bir grup suçlu hapisten çıktıktan sonra kendi yaşamlarına devam etmek isterler. Lakin ceplerinde para olmamaları ve onlar hapisteyken borçları birikmiş olması çok can sıkıcı sorunlara sebep verir. Ne yapacakları konusunda hiçbir fikirleri yokken günün birinde hepsi bir araya gelir. Aldıkları duyuma göre Rhone Adasında tam otuz milyon dolarlık para olduğunu öğrenirler. Buraya gidip o kasada bulunan parayı çalabileceklerini düşünürler. Tabi ki bunu yapmak için onlara hem finansal destek hemde teknik destekten anlayacak kişiler olması gerekir. Anlaştıkları kişilerle beraber bu soygunu yapmak için harekete geçerler. İlk başta çok zorlu gibi gözükse de geçmişte kazandıkları tecrübeler kısa sürede onları bu adadaki tarihi soygunu yapmak için yola çıkartacaktır.

Vic ve Melinda birbirini çok seven iki kişidir. Evlendikten sonra eskisi gibi mutlu olamadıklarını fark ederler. Onlar için artık aşk bitmiştir lakin hala evli kalmakta isterler. Ne yapacakları hakkında hiçbir düşünceleri olmadığı gibi birçok evlilik terapistine giderek yapabilecekleri en mantıklı hamleyi öğrenmek isterler. Fakat yine de çözümü kendilerini bulurlar. Evliliklerini bitirmeden birbirinin bilgisi dahilinde farklı insanlara görüşebileceklerini düşünürler. Bu onlara göre farklı bir çözüm olduğu gibi açık ilişkinin olumsuz yönleri olabileceğini de düşünmeden edemezler. Zaman geçtikçe Melinde görüştüğü herkesin tek tek ortadan yok olduğunu fark eder. Geri dönüşmeyen mesajlar aradığı kişilere ulaşılamaması Vic'in onları öldürdüğüne işaret eder. Tabi ki yıllardır beraber olduğu kişinin seri katil olduğu düşüncesini aklının ucundan bile geçiremez.

İki sıkı dost olan ve ülkeleri için şövalyelik yapan askerler yıllarca bu dostluklarını devam ettirirler. Günün birinde birisi var olan savaş gitmek için harekete geçer. Çok sevdiği eşini arkada bırakır ve dostuna emanet eder. Savaş bittikten sonra eve dönmek için heyecanlıdır. Her şeyi bıraktığı gibi bulacağını düşünür. Lakin eve geldiğinde eşinin normalden farklı olduğunu kendisinin mutlu olmadığını fark eder. Yoğun uğraşlar sonucu onun tecavüze uğradığını öğrenir. Bunu kimin yaptığını bilmediği gibi tek şüpheli kafasındaki isim olur. Eşinin dahi bilmediği bu suçluyu bulup cezalandırmak ister. Çevresinde baktığında ise dostunu göremez. Bunun üzerine krala kadar çıkarak bu insanlardan birisinin ailesine zarar verdiğini anlatır. Kimsenin karısına ve ona inanmadığını görünce daha çok öfkelenerek bu düzene karşı çıkmak ister.

Üç kadın bulundukları okulda sürekli olarak çıkan olaylara karşı nasıl davranacaklarını bilemezler. Sürekli ırkçı saldırılar olmakta ve bu durumlar haberlere yansımaktadır. Aileler, öğrenciler ve hatta öğretmenler bile bu durumlar karşısında ne yapacağını tartışmaya başlarlar. Okulun verdiği eğitim çok iyi olduğu için böylesine olaylara yabancı kalırlar. Üç sıkı arkadaş ise bu durumu çözmek ve saldırıları yapan kişi veya kişileri tespit etmek isterler. Olayları araştırdıkça içinden çıkamayan üçlü günün birinde siyahi bir kadının kendilerini bulmalarıyla çok şaşırırlar. Neler olduğunu henüz anlamamışken bu öğrenci onlara okulda bir hayaletin olduğunu ve kendisini her gece rahatsız ederek öleceğini söylediğini belirtir. Bu hayaletin musallat olması onlar için çok farklı bir bakış açısı kazandırırken neler yapabileceklerini asla çözemeyecekleri durumlar işlerini zorlaştırır.

İngiliz bir iş adamı sürekli olarak uluslar arası ticaretler yapmaktadır. Adı neredeyse herkes tarafından bilinmeye başlamış ve artık hükumetler tarafından desteklenmiştir. Küçük ülkelerin yatırımcı gözüyle gördüğü bu kişi aslında Amerika üzerinden birçok ülkeyi himayesi altına alıyordur. CIA sürekli olarak Küba desteği alan ve terör suçlarında adını geçiren bir grup insanı hedef alır. Son zamanlarda yapılacak olan büyük bir saldırı planlanmaktadır. CIA bu duruma engel olmak için iş adamıyla anlaşmaya karar verir. Küba'ya gideceği ve burada yapacağı anlaşmalarla terör gruplarını kandırması istenir. Tüm canını ortaya koyan adam bunun sonunda belki de öleceğini bilmesine rağmen nükleer saldırıyı engellemek için bunu kabul eder. Belki de hayatı boyunca bulunacağı en heyecanlı ve korkutucu görevlerden birisi olacaktır. Tek yanlışı bütün her şeyi değiştirebilir.

Trevor, annesiyle beraber yaşayan birisidir. Özellikle annesi ve babası ayrıldıktan sonra uzun süre babasını görmemiştir. Bu sürede onu aramadığı gibi onun ölüm haberini alınca sadece üzülmüştür. Elinden başka bir şey gelmemiştir. Zaman geçtikçe annesi faturaları ve ev kirasını tek başına ödeyemediği için ölen babasının evine taşınmaya karar verir. Bu ev yıllardır kullanılmamış ve bununla beraber ufak tefek tamir yapılarak her şeyin düzelebileceği düşünülür. Trevor ise annesinin bu düşüncelerini asla düşünmediği gibi eve girer girmez babasının eşyalarını karıştırmaya başlar. Bu hem onu tanımasına sebep olacak hemde ilginç gelebilecek arayışlara girecektir. Çatı katında bulduğu bir takım ekipmanlar babasının eski bir efsane olan hayalet avcıları ekibine dahil olduğunu öğrenir. Bu onun yaşamını değiştirmek için ilk adım olacaktır.

Kasey, telefon üzerinden satış yapan bir personeldir. Bulunduğu şirket onun satış başı komisyon alarak gelir elde etmesini sağlar. Her sabah uyanır ve iş yerine gelip kulaklığını takar. Telefonun başındaki kişilere ürünlerinin tanıtımını yaparak ne olursa olsun asıl amacı satış yapmak olur. Son zamanlarda satışları düştüğü gibi şirkete yeni bir stajyer gelir. Herkes onun beceriksiz olacağını düşünürken yaptığı satışlar bir anda yıllardır burada çalışan Kasey'i geçmeyi başarır. Genç adamın enerjisi oldukça dinamiktir. Kasey ise bunu kendisine asla yediremez. Mesaiye kalarak bu aradaki farkı tamamen kapatmak ister. Herkes ofisi terk ettiğinde telefonun başına geçer ve arkadaşlarının telefon listeleri dahil hepsini tek tek aramaya başlar. Yaptığı birkaç satış sonrası hiç beklemediği bir gerçekle yüzleşecek ve o an korku başlayacaktır.

Scott ve Emily büyük annelerinin büyük şatafatlı malikanelerinde yazı geçirmek için kalmaya karar verirler. Buranın devasa bahçesinde oyun oynayabileceklerini veya güzel zaman geçireceklerini düşünürler. Zaman geçtikçe sakinlik onlar için mükemmel derece de rahatlatıcı olur. Günün birinde yatak odalarından garip sesler geldiğini düşünürler. Buna sebep olanın ne olduğunu bilmedikleri gibi öğrenmek için harekete geçerler. Tamda bu esnada ortaya çıkan Rüfus adındaki bir yaratık onlara korkmamaları gerektiğini söylerler. Başlangıçta panikleyip neler olduğunu anlayamayan ikili bu kediye benzeyen canlıyı dinlemeye karar verirler. İkili onun dedikleri karşısında şok olurlar. Büyülü bir dünyadan geldiğini söyleyen küçük canlı dünyada bulunan birçok nesne ile kendi dünyasını kurtaracak büyü kırıntılarını tamamlayabileceğini söyler. Scott ve Emily bu andan sonra ona yardım etmeye karar verirler.

Sörf konusunda oldukça çok bilgisi olan bir adam bu işi küçüklükten beri yapmaktadır. Yaşadığı sahil kasabasının ruhu en özgür olan kişiler arasında yer alır. Asla korkuları olmadığı gibi dev dalgaların arasından kendisini bir anda sörf tahtasıyla beraber gösterebilmektedir. İnsanlar her zaman onun hayatına bir şey olacağı konusunda korkar ve onu bu sevdadan vazgeçirmek ister. Lakin genç adam tabi ki onları dinlemeyip onları standart yaşlı insanların telaşları olarak düşünür. Günün birinde sahile indiğinde ise sörf konusunda hiçbir bilgisi olmayan ancak oldukça hevesli bir genç kıza denk gelir. Ailesiyle beraber buraya kısa sürelik bir tatile geldiğini öğrenir. O güne kadar hiçbir kadına karşı hissetmediği mükemmel hisleri o an fark eder. Ona sörfü öğretmek için tüm planlarını iptal etmeye karar verir.

Küçük yaşlardan itibaren bir spor olarak tenise başlayan genç adam bu sporda çok iyi olduğunu fark eder. Zamanla yaptığı antrenmanlar ve bu spora olan sevgisi onu daha iyi yerlere taşıyarak ün yapmasına sebep olur. Aldığı sayısız kupa ve zafer artık onun için çok güzel motivasyon kaynağı olmuştur. En güçlü rakiplerinden birisiyle son maçını atarak bunu kazanıp bir çeşit jübile yapmak ister. Herkes onun yenileceği konusunu gündeme getirdiği gibi insanlar farklı algılara kapılarak onun düşüncelerini hiçe sayar ve motivasyonunu yerle bir eder. Ne yapacağını bilemeyen adam son maçının bu kadar stresli ve kötü olacağını kendisine yediremez. Kulaklarını dış dünyaya kapatarak bir an önce maça çıkıp her zaman olduğu gibi yenmek ister.

Stewart Green adında tanınan büyük bir insan ortalıktan yok olur. Ona neler olduğunu herkes merak ettiği gibi belki de öldürüldüğü iddiaları ortaya çıkar. Lakin hiçbir kanıt bulunmadığı gibi bazı insanların dedikoduları polisin daha fazla bu olayı irdelemesine engel olur. Zaman geçtikçe genç bir dedektif bu olayı tekrar ele alır. O gece neler olduğunu ve son olarak nerede bulunduğunu merak etmeye başlar. Kısa sürede aynı gece ortalıktan kaybolan yakın arkadaşı Carlton Flynn'nin yok olduğunu öğrenir. Bu iki bilgi sonrası ikilinin geliştirmekte olduğu bilim dolu proje dedektifin kafasını çok karıştırır. Lakin bunların nerede ve nasıl yapıldığı konusunda bilgisi olmadığı için şaşırtan gerçekler her zaman olduğu gibi onun için anlamsız gelmeye devam edecektir.